Grice'nin maksimumuna göre (İşbirliği ilkesi) sıkıcı kısa konuşma ve heyecan verici uzun konuşma arasındaki farktır.
Bir asansör konuşmasında özgüvenli şekilde bilginizle karşınızdakinde olumlu izlenim bırakmanın yollarını bilmek ister misiniz? Açıklık ve ikna daha fazla müşteri, yatırımcı, mentor ve satış yapmanıza yardımcı olur mu? Konuşmada başarıyı en üst düzeye çıkarmak için Grice’in maksimum değerlerini izlediğinizden emin olun.
Peki nedir bu kurallar?
Grice, insanların açık olmayan ve sezdirimlerle dolu konuşmaları anlayabilmelerini,onları mantıklı ve işbirliğine yakin canlılar biçiminde değerlendirerek açıklamaktadır. buradan yola çıkarak da "işbirliği ilkesi"ni ortaya atmıştır ve konuşmayı bu ilkeyle onu izleyen dört ana kuralın düzenlediğini ileri sürmüştür:
1. Nicelik kuralı: Konuşmanın gerektiği kadar bilgiverici olmasını öngörür. (quantitiy)
2. Nitelik kuralı: Konuşmanın gerçeğe uygun olmasını öngörür.( quality)
3. Bağıntı kuralı: Konuşmanın bağıntılı olmasını öngörür.(relation)
4. Açıklık kuralı:Konuşmanın açık olmasını öngörür. (manner)
Yirminci yüzyıl İngiliz filozofu Paul Grice anlambilim ve dil hakkında düşünme şeklimizi değiştirdi. Konuşmaya yönelik en yüksek değerleri, insanlar birbirleriyle etkileşime girdiklerinde, konuşmanın nasıl ortaya çıkacağına dair sözsüz varsayımlar olduğunu belirten kooperatif prensibi üzerindeki çalışmasının bir parçasıdır. Araştırmalar bize Grice’in en büyük nüanslarını erken yaştan itibaren kavradığımızı söylüyor; 2015 yılında yapılan bir araştırma, altı yaşından küçük çocukların, birinin konuşmasını dinlerken tüm maximslerin varlığını veya yokluğunu ayırt edebileceğini buldu.
Tercüme: Karar vericiler sizi dinlediğinde, kelimelerinizi zaten bu dört maksimasyona göre filtreliyorlar ve bunlardan bir veya daha fazlasına sınırların dışına çıkarsanız, dinleyicinizi kazanmakta zorlanacaksınız. Netlik, özellikle bir yatırımcı konuşması gibi yüksek bahisli konuşmalarda kritik öneme sahiptir ve tüm sıkı çalışmanızın boşa gitmesini istemezsiniz, çünkü görüştüğünüzde vizyonunuzu takip etmek çok zordur.
Girişimcilere daha hızlı yazmayı öğreten bir hayalet yazar ve metin yazarı olarak, bir çerçeveyi takip etmenin bir girişimcinin finansal sonuçlarını nasıl artırabileceğini ilk elden gördüm. Grice’in dört özdeyişinin her birini daha ayrıntılı olarak inceleyelim ve komutta kimsenin dikkatini çekmek için bunları nasıl kullanabileceğinizi öğrenelim.
1. Neyin gerekli olduğunu ve neyin gereksiz olduğunu söyleyin
Azami miktar, aşırı bilginin nihayetinde öykünüzü veya pozisyonunuzu karmaşıklaştıracağını belirtir. Konuşan kişi ile paralel şekilde benzer konulardan bahsettiğinizi kontrol ettiniz mi? Eğer onları bilmedikleri konu bile olsa kısa, öz ve net bir şekilde bilgilendirirseniz, Sizin bilmediğiniz konularda da onlar size de aynısını yapacak; ve konuşmada denge ve derinlik artacak. Bu iyi bir haber.
Bu yüzden asansör konuşmanızı her zaman net olmasına özen gösterin. Bir adım, hikaye anlatımını değerle harmanlamaya ve noktanızı özlü bir şekilde indirmeye zorlar. Girişimcilere mesajlaşma konusunda yardımcı olan çalışmamda, asansör konuşmaları genellikle bir profesyonel için en zorlu iletişim türüdür, çünkü kısıtlama ve hassasiyet gerektirir.
Düzenleme için iyi bir kural, kendinize “Peki ne?” Diye sormaktır. her cümlenin veya hikaye detayının sonunda. Eğer diliniz mesajınızı gerçekten ileriye itmiyorsa, dışarıda bırakın.
2. Söylediklerinizi destekleyecek argümanlar üretin
Dinleyiciniz, konuştuğunuz kelimelerin doğru olup olmadığını merak etmek için değerli anlar geçirmek zorunda kalırsa, dikkatleri mesajınızdan yönlendirilir. Grice’in maksimum kalite iki bileşeni vardır: Doğruyu söyleyin ve söylediklerinizi kanıt olarak, tercihen doğası gereği bilimsel olarak destekleyin.
Yanlış bilgi ve aşırı içerik yükü dünyasında, bilim, istatistik ve diğer kanıtlanmış örnekler bir konumu güçlendirmenize yardımcı olabilir. Ancak 2018 NPR röportajında veri editörü Mona Chalabi'nin de belirttiği gibi, dinleyiciler yeterli bağlamları yoksa istatistiklerle yabancılaşmış hissedebilirler.
Bu işbirliği ilkesine göre, bir dinleyicinin doğal eğilimi, argümanınızı bir şekilde doğrulamaktır; bu şüpheciliği tahmin ederseniz, birinin dikkatini çekmek için daha iyi bir iş çıkarırsınız.
3. Alakalı tutun
Gary Vaynerchuk “içerik kraldır” bağlamının da Tanrı olduğunu belirtir. Bu doğru; dinleyicinizi anektodlar veya yanal konularla dikkatini başka yere çekebilirsiniz, ancak ek satır sözler ve yüzeysel benzetmeler uzun vadede konuşmanıza veya tartışmanıza gerçekten katkıda bulunacak mı?
Bir düşünün.
Grice’in alaka düzeyine ilişkin maksimumu, en güçlü sahaların, konuşmaların ve argümanların konusunun son derece alakalı olanlar olduğunu belirtir. Şirketler zaten bu tüketici semantiğini aldı ve buna göre ayarlandı, bu yüzden özelleştirme bu yıl üst üste ikinci yıl için 1 numaralı pazarlama trendi oldu. (Birisi üzerinde kendi adıyla bir ürüne sahip olmaktan daha alakalı ne olabilir? Coca-Cola’nın isme özel ürün kampanyasını çılgınca başarılı yapan da budur.)
4. Konuşurken düzenli kalın
Grice’in nihai özeti bizden “net olmamızı” istiyor, bu da net ve anlaşılması kolay anlamına geliyor. Bu maxim, gerçek kelime seçimlerinizi ifade eder; diliniz ne kadar karışık olursa sizi takip etmek o kadar zorlaşır.
Unutulmayacağınızdan emin olmak için bir sonraki kişisel ek belgenizi bu dört alt maksimayı kullanarak çalıştırın:
Belirsiz ifadelerden kaçının. Süslü bir kelime dağarcığı sizi daha açıklayıcı ve daha akıllı hissettirebilir, ancak çiçekli dil, birisinin dikkatini çekme konusunda sizi geri ayarlar. Ayrıca endüstri jargonunu minimumda tutun.
Belirsizlikten kaçının. Hedef kitleniz kim? Konuşma detaylarınızı dinleyenlere uyarlayın. Zenginlikler nişlerde.
Kısa tutun. Grice, kısa ve öz tutmanızı hatırlatmanın süslü bir yoludur. Ayrıntılar canlılık yaratır, ancak ihtiyaç duyulan tüm bilgileri daha az toplam kelime ile sunmanın bir yolu varsa, kısalık tarafında hata yapın.
Düzenli kalın. Girişimcilerin daha hızlı yazmasına yardımcı olduğumda, mantık ve akış oluşturmak için ana hatlara odaklanmak için çok zaman harcıyoruz. Aynı şey konuşma için de geçerlidir. Dinleyicinizin beynini aşırı düşünmek veya daha çok çalışmak zorunda kalır etmez, duygusal beyinleri bilgi işlemeden sorumlu beynin diğer bölümleri tarafından geçilir. Dinleyicileri duygusal beyinlerinde olabildiğince uzun süre tutmak istiyoruz, çünkü insanlar duyguları harekete geçiriyor ve satın alıyorlar. Akış ve düzen aslında dinleyicileriniz için daha az değil, daha fazla duygu yaratır.
Sınırlarda kalın, mesajınızı açık ve net tutun ve bir sonraki önemli dinleyicileri cezbetmek için ihtiyacınız olan her şeye sahip olduğunuzun farkında olun, değilseniz de, harekete geçmek için hala bir şansınız var.