top of page
Ara

Özel çalışma alanları ve bolca kahve: Bu yeni Starbucks, Kolektif House'a çok benziyor

Ama aylık kira olmadan, özgürce çalışma alanına sahip oluyorsunuz

Bir Starbucks kahvesi almak için mağazayı ziyaret ettiğinizde ister uzun boylu ister venti, kapuçino ya da yumuşak içim ice latte sipariş edin farketmeksizin, avucunuzda duran sadece bir paketli bir fincan. Çünkü Starbucks, espresso makinesi buğulamayı bırakana kadar tüm bu kahve severlerin ürünü aldıktan sonra yola koyulmalarını istiyor, doğal olarak. Sonuçta burası bir ortak paylaşımlı iş alanı veya bir ofis değil, ancak birçok kişi onu ofis olarak kullanıyor.


Ancak en az bir Starbucks Japonya mağazasında "Bükemediğin eli öpmelisin" diyerekten yeni bir konsept oluşturdu. Şirket artık müşterilerin mağazalarda daha fazla vakit geçirmeye davet ediyor.


Starbucks Japonya, ortak çalışma alanı konseptini geliştirmek için bir tasarım danışmanlığı olan ThinkLab ile işbirliği yaptı. Tokyo'nun Ginza semtindeki mağazanın birinci katında tipik bir gidip Starbucks modeli var.


İkinci katta ise mağaza, müşterilerin önceden rezerve edebilecekleri video konferans özelliği olan özel telefon kabinlerini tanıttı. Daha fazla içecek seçeneği olan ve aylık kirası olmayan bir Kolektif House'tan farkı yok.

Starbucks'ın yıllardır hizmetinin kap ve git doğasını tüm kalbiyle kucakladığı ve bu yönde devam etme planları yaptığı düşünüldüğünde, bu şaşırtıcı bir hareket.


Fast Company'e göre, yeni mağazaların yaklaşık %60'ında arabaya hizmet olacağı (Türkiye'de 2015 yılından beri uygulanan bir hizmet) ve COVID-19'a tedbirleri kapsamında dijital sipariş ve teslimat stratejisini hızlı bir şekilde hayata geçirmeyi planlamış ve uygulamaya başlamıştı.


Şirketten, mevcut tedbirlerin uzağında bir hamle daha geldi. Ginza'daki Starbucks, sonuçta yalnızca bir mağaza. Ancak, sabah 9 ile akşam 6 arasında yeni bir ortam arayan çok sayıda yeni, uzaktan çalışan, esnek çalışma saatleri olanlar için bir durak olarak değerlendirilebilir. Fakat bu pandemi önlemleri kapsamında alınan tedbirlerin uzağında olan bu konseptin devam edip etmeyeceğini zaman gösterecek - Yakın zamanda Tokyo'da rekor sayıda COVID-19 vakası rapor edildi. Temmuz ayında, Vali tarafından insanları evde kalmaya çağıran bildiri yayınlanması bu konseptin devam edip etmeyeceği hakkında fikir sahibi olmanıza yardımcı olabilir.


Müşteriler kafein ihtiyaçlarını birinci kattan temin ederler, bu aynı zamanda Starbucks Mobil Sipariş ve Ödeme olanağı sunarak siparişleri önceden tamamlamanıza olanak tanır. Ancak etrafta takılıp biraz iş yapmak ya da bir telefon görüşmesi yapmak istiyorsanız, üst kattaki yarı özel bir odada dört kabinden birini rezerve edebilme şansınız var.


Özel hazırlanan bu bölümler 40 dakikalık artışlarla rezerve edilebiliyor. Müşteriler ayrıca küçük grup toplantıları için masa etrafında oturma rezervasyonu yapabiliyorlar. Ayrıca, size "en yüksek konsantrasyon ortamını" sağlayacak ve bir uygulama aracılığıyla 15 dakikalık artışlarla rezerve edilebilecek "ThinkLab" adında bir solo çalışma alanı vardır. Starbucks mobil uygulaması gibi, bunların hepsi bir arada: onunla rezervasyon yapabilir, ödeme yapabilir ve alanın kilidini açabiliyorsunuz.


Bir Starbucks sözcüsü, Amerika Birleşik Devletleri'nde benzer kafelerin bulunmadığını ve şirketin şu anda modeli genişletme planları olmadığını söyledi. Her halükarda, Dünya genel Koronavirüs vakaları hâlâ rekorlar kırarken, evde kendi çalışma alanımızın dışındaki bir ikinci sıraya, yani üçüncü bir yere girmeden önce biraz zaman alacağını söyleyebiliriz.


Şirket, pandemi süreci sona ermeden bu konsepti dünya genelinde uygulaması pek mümkün görünmüyor ama bu konsept fikri, uzun vadede şirkete ROI açısından oldukça tatminkar sonuçlar vereceğini söylemek mümkün. Özellikle, ülkemizde bu konseptin paylaşımlı ofis sunan yerler açısından bakıldığında, güçlü rekabet ortamı oluşturmayacağı gibi daha sınırlı seçenekler sunan bir ücretsiz alternatif alan olarak değerlendirmekte mümkün.

0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page