top of page
Ara

Değişen tüketici alışkanlıklarına markalar nasıl uyum sağlayabilir?

Ölçek, artan erişim ve sıklık, pazarlamacılar için ortak temas noktalarıdır

twitter. Değişen tüketici alışkanlıklarına markalar nasıl uyum sağlayabilir?

Ölçek, artan erişim ve sıklık, pazarlamacılar için ortak temas noktalarıdır; en azından bunları kullanmak için zamanları olduğunda. Ancak bu günlerde markaların büyük bir etki yaratmak için yalnızca küçük bir oyun alanı var.


Peki şu anda başarının tarifi nedir? Erişim ve alaka düzeyi. Bunun nedeni, bir tüketicinin satın alma kararının %25'inin kültürel alaka düzeyine bağlı olmasıdır. Twitter ile birlikte yapılan yakın tarihli bir MAGNA araştırmasına göre, tüketiciler günümüzde markanın kültüre katılımını bekliyorlar — gelenekselin ötesine geçerek popüler kültürü de içerecek şekilde genişleyen kültür tanımları yanı sıra spor, güncel olaylar ve politika. Bunu akılda tutarak, örneğin Twitter'da olup bitenlerle bağlantı kuran markaların, kitleleri tarafından kültürel olarak alakalı görülme olasılığı %41 daha yüksek.


İnsanlar, benzeri görülmemiş zamanlarda biraz normallik elde etmek için popüler sosyal medya platformlarına akın ederken, markaların bağlantı ve sohbet yoluyla kültürel alaka oluşturma fırsatları yeni bir şekil aldığını görüyoruz ve günümüz ortamında bu fırsatlar evde başlıyor.


Birlikte zaman geçirmek

Son zamanlarda pek çok kültür, birlikte izleme ile şekillendi - hayranlar, deneyimi sosyal medyada başkalarıyla paylaşırken içerik tüketen - ancak insanlar fiziksel olarak ayrı kalırken başkalarıyla bağlantı kurmaya ve sürdürmeye çalıştıkça sosyal mesafe, bu uygulamayı çok daha yaygın hale getirdi.


Nielsen'e göre, ortak izleme ABD'de pandeminin ilk aylarında arttı ve bu ilk ani yükselişten sonra pek azalmadı. Sosyal medyada da artış görüldü; önde gelen sosyal medya platformlarını kullananların %44'ü, TV izlerken Twitter kullanımlarının Mart'tan bu yana arttığını söylüyor. İster TV'de ister çevrimiçi olsun, birlikte izliyoruz ve bununla ilgili tweet atıyoruz.


Birlikte izleme ile yeni kültürü birleştirmek

Yeni kültürel alaka üzerindeki bu vurgu, tüketiciler pandeminin ortasında bir miktar normallik duygusunu sürdürmeye çalışırken, müşterileri birlikte görüntüleyen farklı şekillerde ortaya çıkıyor. Yine de "The Last Dance" 20 Nisan'da gösterime girdiğinde, Twitter 11,3 milyon video görüntülemesiyle spor belgeseli mini dizileriyle ilgili içerik için 1 numaralı platformdu ve ikinci sıradaki platformdan 1,2 milyon fazla.4 İnsanlar Chicago Bulls'u yeniden yaşıyor mu? 90'ların zaferleri ya da bu olaylara ilk kez tanıklık etmek, Twitter'daki sohbet nostaljik bir şey değildi ve sohbet, spora aç hayranlardan oluşan geniş bir topluluğu bir araya getirdi.

MAGNA araştırmasına göre, sosyal sorunlar tüketicilerin (ve markaların) bağlantı kurması için iyi bir yoldur. Evde kalma emirlerinin yürürlüğe girmesinden kısa bir süre sonra, Global Citizen'ın #TogetherAtHome adlı dijital özel etkinliği, ön saflardaki sağlık çalışanları ve Dünya Sağlık Örgütü'nü desteklemek için oluşturuldu. #TogetherAtHome'un etkinlik sırasında 1 numaralı trend haline geldiğini ve canlı yayının 10,3 milyonun üzerinde görüntülenme sayısına ulaştığını izlemek için Twitter'da çok fazla kişi toplandı.

Büyük bir değişimin ortasında öne çıkmak isteyen markalar için, gerçek konuşmaların şu anda gerçekleştiği yer olarak kültürel olarak alakalı içerikle hızlı bir şekilde bağlantı kurmanın kritik olduğu aşikardır. Geleneksel, uzun biçimli araçların hala pazarlama araç kutusunda bir yeri olsa da, markaların şu anda olanlara uyum sağlaması çok önemlidir ve bu, yakın geçmişe göre çok daha hızlı hareket etmek anlamına gelir.


Pazarlamacıların bir gerçeği akıllarında tutmaları gerekir: Kültürde oluyorsa, sosyal medyada da oluyor. Burası dünyanın en büyük kültürel anlarının yaşadığı yerdir. İnsanlar kültüre katılmaya hazır bir şekilde izliyor (ve tweetliyor). Markanız da orada olmalı.

Pazar araştırmaları şirketi Euromonitor International, Covid-19 salgınının ardından tüketici tercih ve alışkanlarında önemli değişimler meydana geldiğini açıkladı.

Wall Street Journal'da (WSJ) yer alan habere göre, Euromonitor International, Ocak ayında 2020 yılına dair açıkladığı küresel tüketici eğilimleri araştırmasını koronavirüs salgının ardından güncelledi ve aradan geçen üç ay içerisinde çok ciddi değişimler olduğunu söyledi.


Euromonitor, tüketici eğiliminde meydana gelen bazı değişimlerin beklediklerinden hızlı olduğuna dikkat çekti. Beklenenden hızlı değişen eğilimler arasında evlerin iş, eğitim, eğlence ve egzersiz gibi birden fazla amaca uygun hale gelecek şekilde dönüştürülmesi başı çekiyor.


Euromonitor'un araştırmasında ortaya çıkan bir diğer bulgu da tüketicilerin kişisel bilgilerle ilgili kaygılarının ikinci plana düşmesi ve tekrar kullanılabilir ürünlere olan ilginin de azalmış olması.

Euromonitor'un yaşam tarzı araştırmaları bölümü Direktörü Alison Angus, "Hepimizin de bildiği gibi, hayatlarımız tepetaklak oldu" dedi.


Evler daha birden fazla işleve sahip

Angus, evlerin ileride birden fazla işleve sahip mekanlar haline geleceği öngörüsünün "bir gecede" gerçek olduğunu söyledi.


Ocak ayındaki araştırmasında yüksek hızlı internet bağlantısına erişim arttıkça insanların daha fazla evde kalma eğilimi göstereceği tespitini yapan Euromonitor, Covid-19 salgınıyla birlikte insanların evde kalmaya zorlandığı ve işlerini daha çok internet üzerinden yapmaya başladıklarını belirtti.

Euromonitor, salgının evleri artık hem çalışma hem sosyalleşme hem eğlence hem de dinlenme ve egzersiz faaliyetlerinin tamamının bir arada yapıldığı mekanlara dönüştürdüğünü ve önemli bir eşiğin aşıldığını belirtti.


Euromonitor, evde geçirilen zamanın artmasıyla artık takım elbise gibi kıyafetlerin yerini alan gündelik giysilerin kısıtlamalar kaldırıldıktan sonra dışarıda da kullanılması ve sosyal mesafe kuralları esnetildikten sonra bile sanal ortamlarda yapılan sosyal faaliyetlerin sürmesi yönünde eğilimler belirlemeye başladığını ifade etti.


Angus, "Evlerin çok işlevsel merkezlere dönüşmesinin heyecan verici ve iddialı bir süreç olması zaten bekleniyordu. Şimdi bu oldu ve bu durum kalıcı olacak. Tüketicilerin evdeki alışkanlıkları da zaman içerisinde değişecek" diye konuştu.


Tüketicinin dikkati daha çok dağılıyor

Euromonitor'un araştırması, gündelik hayatın evlere taşınmasıyla birlikte iş, dinlenme, eğlence ve egzersiz gibi daha önce farklı mekanlarda yapılan aktiviteler arasındaki sınırların kaybolmaya başladığını ve bunun da tüketicilerin dikkatini daha hızlı dağıttığını belirtti.


Araştırmaya göre bu durum şirketlerin artık tüketicilerin dikkatini çekmek için mesajlarını daha hızlı ve daha derli toplu bir şekilde vermelerini gerektiriyor.


Dahası salgın nedeniyle tüketicilerin de şirketlerden beklentileri değişiyor ve özellikle kamu sağlığı konusunda çaba sarf etmeleri beklentisi artıyor.


Angus, "Tüketiciler, artık şirketlerin kamu sağlığına odaklanmalarını ve ürünlerini satmaktan çok, virüsle mücadeleye destek vermelerini bekliyor" dedi.


Tüketici davranışında görülen bir diğer değişiklik de yerel marka ve ürünlere olan talebin artması.

Angus, salgının "Bu işi birlikte atlatacağız" duygusu yarattığını ve bunun da tüketicileri yerel ürünleri tüketmeye teşvik ettiğini belirtti.


Angus'a göre yerel ürünlere olan talebin artmasında tedarik zincirinin kısa olması ve bu süreçte daha az kişinin elinden geçmesinin yarattığı güven duygusu rol oynadı.


Yapay zeka içeren ürünlere ilgi arttı

WSJ'nin haberine göre, Angus, pazartesi günü internet üzerinden düzenlediği bilgilendirme toplantısıyla Euromonitor'ın araştırmasının sonuçlarını aktardı.


Euromonitor, ocak ayında yaptığı eğilim araştırmasında ilginin arttığını tespit ettiği Amazon'un Alexa cihazı gibi yapay zeka içeren ev aletleri ile sanal asistanlara talebin Covid-19 salgınıyla birlikte yeni bir düzeye çıktığını belirtti.


Angus, "Sesle kontrol edilen teknolojiler, yüzeylere dokunma ihtiyacını azaltıyor ve bu nedenle de çekici hale geliyor" dedi.


Angus, yine bu dönemde temassız teslimat gibi özellikleriyle virüs riskini azalttıkları için robot ve robot benzeri ürünlere olan ilginin de artmaya başladığını vurguladı.


Tüketicilerin kaygıları ve öncelikleri de değişiyor

Euromonitor, tüketicilerin Covid-19 salgınından önce gösterdikleri bazı eğilimleri bu süreçte ikinci plana ittiklerini söyledi.


Bu eğilimler arasında, atıkları azaltmak için salgın öncesinde teşvik edilen ve ilgi toplayan tekrar kullanılabilir ürünlere olan talebin azalması da yer alıyor.


Angus, tüketicilerin sağlık kaygılarıyla tek kullanımlık ürünler kullanmaya başladıklarını belirtiyor.

Değişen bir diğer eğilim de tüketicilerin şirketlerin veri kullanımıyla ilgili kaygıları gözardı etmeye başlaması olduğu belirtiliyor.


Angus, "Şu anda tüketicilerin odak noktasında virüs yer alıyor ve korkularının kaynağını da bu oluşturuyor. Özel hayata dair kaygılarını bir kenara bırakmaya ve kamu sağlığı adına kişisel verilerinin paylaşılmasına izin vermeye hazırlar" dedi.


Euromonitor, internet üzerinden alışveriş ve ödeme yapmanın öngörülebilir bir süre daha tercih değil, zorunluluk olmasıyla kişisel verilere ilişkin kaygıların da geri planda kalmayı sürdüreceğini tahmin ediyor.

0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör
bottom of page