Mitto'nun son araştırmasına göre, Nisan ayında yedi ülkede 7.000 tüketiciye yapılan bir ankette, pandemiyle ilgili olmayan konularda reklamları izlerim diyenlerin oranı %41 seviyelerinde.
Buna ek olarak, tüketicilerin %77'si markaların son birkaç hafta içinde gördükleri reklamlara göre refahlarını önemsediğini söylerken, %30'u markaların kendilerini daha az endişeli hissetmelerine yardımcı olduğunu söyledi. Yarısından fazlası (%53) son birkaç hafta içinde markalardan daha sık duyduklarını ve %73'ü mesajlardaki artışı uygun şekilde hissettiğini söyledi. Tüketicilerin %58'i pandemi sırasında kendilerini etkileyebilecek değişiklikleri duymaya istekliler. Tüketiciler çoğunlukla e-Ticaret dağıtım hizmetlerinden daha çok, doktorlar veya bankalar da dahil olmak üzere temel hizmetlerden duymayı tercih ettiklerini belirtti. Ankete katılanların çoğu, küçük işletmelerden gelen mesajlara büyük şirketlerden daha açık olduklarını söyledi. Araştırmadan çıkarılacak önemli bir nokta, tüketicilerin COVID-19 ile ilgili pazarlama mesajlarını takdirle karşılamalarına rağmen, artık benzer içeriklerin çok bir fayda sağlamadığını ve bundan sonraki aşamalarda neler yapılabileceği hakkında fikir veren içerikler beklentisinde oldukları göze çarpıyor.
Araştırma sonucu elde edilen bulgular, Çin, Batı Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri'ndeki bazı eyaletler de dahil olmak üzere dünyanın bazı ülkelerinde kuralların gevşetilmesiyle birlikte, ne mesaj verecek olursanız olun mesajların tam anlaşılamama ihtimali, veya mesaj ile lokasyonda yaşanan durumların tezatlık olma olasılığı bile pazarlamacıların işini zorlaştıracak bir unsur olabileceği de düşünülüyor. Araştırma, markaların önümüzdeki birkaç ay içinde iletişim kampanyalarına dikkatle devam etmeleri gerektiğinin altını çiziyor, çünkü tüketicilerin COVID-19 ile ilgili iletişim kampanyalarına devam etme arzusunu, eşi görülmemiş bir sağlık krizi sırasında sorumlu kurumsal vatandaş olma ihtiyacı ile dengelemeye çalışıyorlar. Örneğin, markalar, tüketicilerin alışveriş ihtiyacı ve diğer sosyal aktivitelere çıkmak isteyebilecekleri bir dönemde sosyal mesafe kurallarını hatırlatan içerikler üretebilirler. Mitto'nun bulguları, Magid'in pandemide kuşaklara göre pazarlamaya yöntemleri araştırmasında detaylandırdığı başka bir rapor ile destekleniyor ve Gen Z, "işler şimdi farklı" temalı reklamların yaygın olduğunu ancak görmek istedikleri şey olmadığını gösteriyor. Bunun yerine, bu tüketicilerin pandemi sırasında sıkıldıklarını hissetmeleri ve eğlenceli ve heyecan verici reklamları görmek istemeleri daha olasıdır. Pazarlamacılar için olası bir yaklaşım, MediaScience'ın son zamanlarda yaptığı bir araştırmada, COVID-19 ile ilgili reklamların içeriklerine göre daha iyi performans gösterdiğini tespit ettiği için reklamlar için doğru içeriğe odaklanmaktır. Araştırma, haber programlama sırasında oynanan reklamların, insanların bağlantıyı kesmek ve ciddi haberleri düşünmemek istedikleri komedi şovları sırasında yayınlanan reklamlardan daha iyi alındığını ortaya koyuyor.